- sağ
- Í1́s.1. 右边的, 右侧的: \sağ ağızlı 正螺纹的 \sağ alt köşe 右下角 \sağ el 右手 \sağ karıncak 右心室 \sağ kulak 右耳 \sağ kulakçık 解́ 右心耳 \sağ omuz 右肩 Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu. 他的右兜里有一卷报纸露着。2. 右派的, 保守的, 守旧的2́is.1. 右, 右面, 右边, 右侧, 右方: \sağımda 在我右侧 Sağa açıl! (口令用语)向右展开!Sağa bak! (口令用语)向右看齐!Sağa bak hizaya gel! (口令用语)向右看齐!2. 右派分子, 保守主义者, 因循守旧的人; 保守思想: aşırı \sağ 极右◇ \sağ çıkarmak (拳出)出右拳 \sağ gözünü sol gözden kıskanmak 极其妒忌, 非常嫉妒 \sağ kol 1) 转́ 得力助手, 左膀右臂 2) 军́ 右翼部队 \sağ kulağını, sol eliyle göstermek 走弯路, 费周折 \sağ tarafından kalkmak 运气好, 一切顺利, (事情)进展顺利 \sağ yan 1) 右半部 2) 右翼 \sağ yapmak 向右打(方向盘) \sağa doğru dönüşlü rüzgar 顺(时针)转风 \sağa dönmek 向右转: Sağa dön! 向右转!Yarım sağa dön! 半面向右转!\sağa kaymak (政策)趋向保守 \sağa sola 向左右两边; 到处; 随地: Bütün gün sağa sola koşturup durdu. 他成天忙得团团转。Esen Hanım sağa sola kulak veriyor ve şuraya buraya lâkırdı yetiştiriyor. 艾森太太四处包打听, 到处传闲话。\sağa sola bakmadan 不顾他人地; 疏忽大意地 \sağda solda 在左右两边, 到处, 随地 \sağdan geri dönmek (或 etmek) 向后转 \sağdan soldan 从各个方向 \sağdan yürümek 走右边 \sağı solu çekiştirmek 挑唆, 挑拨离间 \sağı solu olmamak 不知所措, 无所适从: Sağı solu (belli) olmaz. 他不知所措。\sağı solu şaşırmak 头晕 \sağı tutmak 抓住右侧(边) \sağına almak 把…向右挪 \sağına geçmek (政治上)向右倾, 向右转 \sağına soluna bakmak 左顾右盼 \sağına soluna bakmamak 不顾周围情势, 不经心, 疏忽大意 \sağında mevki almak 在右派中取得地位 \sağını solunu bilmemek (或 şaşırmak) 迷惑, 困惑; 不知所措◆ Sağ ayağın gittiği yerden sol ayağın haberi olmasın. 要严守秘密。Sağ elinin verdiğini sol elin görmesin. 助人莫声张。Sağ gözden sol göze fayda yok. 凡事要靠自己去努力。IIs.1. 健康的, 健壮的: Anneniz sağ mıdır? 你的母亲身体好吗?2. 纯的: \sağ yağ 纯油3. 活着的, 在世的: Sen sağ, ben selâmet. 你好我好就行了。◇ \sağ akçe 足价硬币 \sağ bırakmamak 不让活, 打死 \sağ esen 转́ 健康的, 在世的 \sağ kalanlar 幸存者 \sağ kalmak 幸存, 活下来: Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu. 要是他还活着的话, 还会给许多人以帮助。\sağ ko (y) mamak 不让活 \sağ yer ko (y) mamak 毒打, 痛殴, 打得遍体麟伤 \sağ olmak 活着, 在世 \sağ para 俗́ 真货币(指纯度和重量都符合标准的金属货币) \sağ salim (ve) (或 selâmet) 1) 平安无事的, 平平安安的, 安然无恙的: Deminki badireden sağ salim kurtulabildi. 他安然无恙地逃过了刚才这一劫。Yusuf o müthiş kazadan sağ ve salim kurtuldu. 尤素福在这场可怕的事故中安然无恙。 2) 健健康康的, 非常健康的, 好好的 \sağ salim avdet etmek 平安归来 \sağken 活着的时候◆ Sağ baş yastık istemez. 身体好的人不会老想躺。Sağ ol (或 olun) ! 1) 谢谢! 2) (军中对上级的问候用语)您好!Sağ olsun (ar) ! 1) 用于句子开头表示一种委婉的指责: Sağ olsun, beni hiç dinlemedi. 他一点儿都没听我的。 2) 表示有信心: Paran kıtsa itibarın sağ olsun. 钱不够不要紧, 只要你还有信誉。Sağ olsun da dağ ardında olsun. 留得青山在, 不怕没柴烧。Sağ öküze çürük saman zarar etmez. 身正不怕影子歪。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.